Eziğim, Var mı Diyeceği Olan

Acar Külyutmaz iyi çocuktu
Önce biraz saftı sonra bozuldu
Televizyon patladı karıştı hatlar
Zavallıya da olanlar oldu


Doksanlarda çocuk olmakla ilgili yazılar, videolar dolanıyor ortalıkta. Bir çoğu yabancı bana onların, birçoğunu sadece isim olarak biliyorum o şarkıların, çizgi filmlerin, televizyon programlarının... Hatta bilmediğim fark edilince garip garip bakıldığı oldu zaman zaman yüzüme. Oysa öyle bakanlar doksanlarda sadece TRT izleme imkanına sahip olmanın ne demek olduğunu bilmiyorlardı. Benim için doksanların liste başı pop şarkıları sadece Müzik Pınarı'nda rastladığımda bilinir olurlardı. Okul çıkışında yürümem gereken bir saatlik yolun bitiminde son dakikalarını izleyebildiğim ve baş tarafını bir yerde karşılaşırsam komşunun okula gitmeyen oğlundan öğrendiğim bir çizgi film vardı robotların arabaya yahut arabaların robotlara dönüşüp savaştığı, hala "Transformers mıydı o yoksa?" diye düşündüğüm. Her gün merakla aptal kutusunun başına geçtiğim bir okul sonu eğlencesiydi Acar Külyutmaz benim için.

Acar Külyutmaz bir gazetecidir. Şarkıda da dendiği gibi önceleri saftır biraz, ne adı gibi acardır ne soyadı gibi külyutmaz. Günün birinde televizyon patlar, televizyonun parçalarından biri beynine girer. Olanlar olur, Acar gözlerine baktığı kişilerin düşüncelerini okumaya başlar. İşte böyle saçma bir diziydi, zaten çok sürmedi kaldırıldı yayından. Yine de severdim ben onu, arkadaşsız dünyamda tek eğlencemdi o benim. Doksanlarda çocuk olmaktan söz eden çok kişi bilmez ama Acar Külyutmaz'ı, seçenekleri vardı onların. Seçenekleri olmayanların da doksanlarda çocuk olmaktan daha başka şeyleri vardır konuşacak.

Farkındayım, hiç sevmememe rağmen gariban edebiyatı yaptım. Bıktım ama her defasında yüzüme acırcasına bakılmasından.
0 Responses