Peşimde Biri(leri) Var

Sanırım takip ediliyorum. Araştırılıyorum demek daha doğru olabilirdi. En doğrusu bloga biri ya da birileri dadandı demek olurdu sanıyorum. Dört koldan blogun altı üstüne getiriliyor dört beş gündür. Dört koldan diyorum zira iki farklı ip'den giriş yapıldığı için iki farklı kişinin olduğunu düşünüyorum. İki kişi dört kol eder. Eğer aralarında koldan yana eksiği olan varsa kendisinden samimiyetle özür diliyorum. Şimdi böyle söyleyince dalga geçiyorum gibi geliyor kulağa ama ciddiyim. Ben kimsenin fiziksel özelliğini alay konusu edecek bir adam değilim. Bunca saat göz attılar bloga, anlamışlardır sanıyorum. Şimdi çoğul konuşuyorum ama tek kişi de olabilir bloga bakan. Kafam karışık biraz bu hususta. Dediğim gibi iki farklı ip'den giriş yapılıyor. İlk referans yerleri de ayrı. İki giriş de google'da "nafileden" aramasıyla yapılmış ama biri doğrudan bloga girerken diğeri twitturk diye bir site yoluyla (ne alakaysa) yapılmış. Bunlar farklı kişiler olduğuna dair kanaatime neden olan veriler. Aynı kişi olabileceğine dair şüphelerim ise giriş saatlerinin en fazla birkaç dakika arayla olması. Sürekli olarak aynı vakitlerde giriş aynı vakitlerde çıkış yapılıyor. İki kullanıcı da aynı şehirden sabit ip'lerle giriş yapıyor ve kullanıcıların işletim sistemi, ekran çözünürlüğü ve tarayıcı ayarları aynı.

Ey bu nafile adamın blogunu kurcalayan zat-ı muhterem(ler), sözüm size! Gizli hayranımsan(ız) gizli kalma(yın), bir ses ver(in), yorum yap(ın). Tanıdıksan(ız) gizli gizli kurcalamak ayıp oluyor, gizlim saklım yok yahu, haber ver(in). Yok istihbarattan falansan(ız) da bilmem hangi operasyonun hangi dalgasından içeri almayı planlıyorsan(ız) adamla dalga geçme(yin), beni kim ne yapsın! (Bu son dediğime ben de inanmadım, kabul ediyorum. Komik de değil üstelik, niye yazdıysam. Başlığa ilham oldu ama, iyi oldu. Yoksa düşünüp duracaktım ne koysam yazının başlığını diye.)

Ölüm Kadar Basit

Polisiye/Macera türünde bir kitabı etkileyici kılan beklenmedik ve şaşırtıcı bir sona sahip olması mıdır yoksa başından sonuna kadar okuyucunun merakını uyanık tutması mı? Benim için bu sorunun cevabı ikincisidir. Polisiye/Macera türünde bir kitap alıyorsam bunu hoşça vakit geçirmek ve kafamı meşgul edecek bir şeylere sahip olup başka meseleleri düşünmemek için yaparım. İşte bu nedenle kitabın beni sürekli olarak belli hususlarda merakta bırakması ve heyecanımı iniş çıkışlara rağmen belli bir seviyenin üzerinde tutması gerekmektedir. Peter James bu hususta benden farklı düşünüyor olacak ki Ölüm Kadar Basit'te hikayeyle ilgili soruların cevaplarını okuyucuyu fazla bekletmeden kitabın sayfaları arasına serpiştirmiş. Okuyucuyu kim ve nasıl sorularından ziyade neden sorusu ile kitaba bağlamaya çalışmış sanırım ama nedenler de az çok tahmin edilebilir şeyler (para, şehvet vs.) olduğundan kitabı bitirmek ve gerçekten ilgi çekici bir hale gelen sonunu görebilmek için biraz sabır gerekiyor. Sabır ise sanıyorum bir polisiye/macera roman okuyucusunun sahip olmak isteyeceği son duygulardandır. Bu sebeple bu türün meraklısı olmayanlara tavsiye edemesem de polisiye/macera romanlarında farklı bir tad arayanlar için kitabın Doğan Kitap'tan Pınar Aslan'ın çevirisiyle yayınlandığı bilgisini vereyim.

Önemli not: "Bir Kitap Okudum" etiketiyle yazdığım yazılar tamamen şahsi kanaatlerimi içermektedir. Edebiyatla alakam okumayı seven biri olmamla sınırlıdır. Bu nedenle söz konusu yazılar okunurken edebi eleştiri mahiyeti taşımadıklarının göz önünde bulundurulmasını istirham ederim.