Bulunmaz Hint Kumaşı

Bazen çok mu bencilim diye soruyorum kendime. Bencillik değil aslında kendimi itham ettiğim ama ne ad vereceğimi bilmediğimden öyle diyorum. Hani başkaları için düşünüp onlar adına karar vermek gibi bir şey. Kendi istek ve düşüncelerime göre başkalarının neler istediğini ve düşündüğünü tahmin edip ona göre hareket etmek tam olarak. "Ne zaman istersen seni dinlemeye hazırım." demek mesela, sana bir şeyler anlatmak istediğini düşünerek. Belki de sadece o anın şartları sana bir şeyler anlatmasına neden oldu. Belki yalnız hissediyordu kendini, belki kim olursa olsun biriyle konuşmak istiyordu da konuştu seninle. Bir sonraki karşılaşmanızda yüzüne bile bakmayacak belki. Hatta belki pişman bile oldu sana söyledikleri için. Niye dert ortağı olmanı istediğine hükmediyorsun ki? Yahut "Dilediğin zaman arayabilirsin, çekinme lütfen." diye cesaretlendirmek kendi çapında. Ayılıp bayılıyormuş gibi karşındaki insan seninle konuşmaya. Bayılıyormuş da çekiniyormuş belki rahatsız olursun, belki yanlış anlarsın ya da belki sıkılır, üzülürsün diye sanki. Sanırsın bulunmaz hint kumaşı da kendinden bir şeyler bahşediyor.
0 Responses