Zek-a

Bugün pek çok mesele gelip geçti aklımdan, buraya not düşmek isteyebileceğim sürüyle şey düşündüm ama üşengeçlikten kaldı. Üşengeçlik üzerine bile not düşmek istedim, ona da üşendim haliyle. Yalnız bugün yazmazsam sonra unuturum diye şu konuya eğileyim dedim; ben galiba pek zeki biri değilim. En azından satranç oynamak, rubik küpü çözmek gibi şeyler için gereken türden bir zekaya pek sahip değilim. Gerçi bu bilmem ne zekası bilmem ne zekasından ayrıdır gibi laflara da pek inanasım gelmiyor ya, geçelim. Şimdi ben niye bu iki örneği verdim de başka örnek vermedim? Başka ne örnek verebilirim bilmiyorum da ondan. Ama bu ikisinde çok beceriksizim onu biliyorum. Bir de bunlarla şu bir iki günde uğraştım ondan. Satrançta zaten kendimi bildim bileli iki hamle ötesini düşünmüşlüğümü hatırlamam. Hele karşı tarafın neyi amaçladığını anlamayı, bir sonraki hamlesini tahmin etmeyi falan hiç beceremem. Şu baş belası küpün daha bir yüzünü düzeltemedim. Onda da fıs anlayacağınız. Yahu benimki de laf. Ben bataktan daha fazla zeka gerektiren herhangi bir oyun ya da spor her neyse oynayabilmiş ya da yapabilmiş değilim ki. Neyse, uykum var. Çalışmam lazım. Gidiyorum ben. Babay canım.
0 Responses