Sevgiliz

Neden bir süredir aşık olmadığımı bir süredir merak ediyordum. Yalan, hiç de merak etmiyordum. Konuya girmek için böyle bir cümleye ihtiyacım vardı, ben de kullandım. Neden doğrudan konuya girmediğimi bilmiyorum. Hep böyle sağdan soldan dolanmak, öteye beriye sapmak zorunda hissediyorum kendimi. Uzattım.

Bir süredir kimseye aşık olmuyorum çünkü o bir süredir kendime aşıkmışım da haberim yokmuş. Kendimi beğenmişliğimden mi kendime aşkım? Alakası bile yok. Tamam, kendimi beğendiğime şüphe yok. Hatta kendimi o kadar beğeniyorum ki başka kimseyi beğenmiyorum. Ne ki kendime aşık oluşum kendimi beğenmemle ilintili değil. O kendimi küçümsememle alakalı. Ben ne zaman biri bana kendimi değersiz hissettirse ona bağlanmışım şimdiye kadar, bu sabah bunu fark ettim birden bire. Böyle ani bir aydınlanma anında tüm hayatım bir yağlı boya tablo misali gözümün önünde canlandı ve bu fikir fotoğraf makinesinin flaşı gibi gözümün önünde patladı. Uzunca bir süredir kendimi küçümsediğim, değersizliğimi kendi kendime takdir ettiğim için kendime aşıkmışım yahu! Bunu anladım, anlayınca da rahatladım. Şimdi tek yapmam gereken kendimi kendime aşık olmaktan vazgeçirmek. Lakin bunun için çabalarken çok dikkatli olmalıyım. Malum kendimi reddedersem daha kötü bağlanırım. Kendimle sevişirsem bu sefer de sevişmeye kaptırır, işi uzatırım. Öldürmeden, süründürmeden ama sevindirmeden de kendime kendimi sevdirmem lazım. Sonrasına Allah kerim.
0 Responses