Yattım Sağıma Döndüm Soluma

Çok saçma bir alışkanlık geliştirdim son günlerde. Çekyatta uyuyorum. Bunda ne var değil mi? Gayet doğal bir şey. Değil işte. Geçtiğimiz yıl eşya alırken "Oğlum gerisi çok mühim değil de en önemli eşya yatak. Adam gibi bir şey almak lazım ki rahat edelim." diye kendi çapımda iyi para verip iyi bir yatak almıştım. Ne kadar iyi derseniz ilk günler yatakla sevişirim korkusuyla uzun süreli temas kurmamaya çalışıyordum kendisiyle. Alıştıra alıştıra kullandım yatağı. (Ne gülüyorsunuz ya? Sanki bilmiyorsunuz azgın teke olduğumu!) İşte ben bu güzeller güzeli yatağımı bırakıp çekyatta uyumaya başladım son günlerde. Manyak mıyım? Ona şüphe yok ama bu hususta manyaklık yapmıyorum. Yatakta uyumam mümkün olmuyor nedense. Uyuyorum elbette ama yattığımda bir saatten fazla sağıma soluma döndüğüm oluyor. Çekyata uzandığımda ise hemen dalıyorum uykuya. Televizyonun karşısında uyuyakalma psikolojisi midir nedir bilemedim ki. İşin ilginç yanı televizyonu kapatsam da uyuyakalıyorum hemen. Sonra ne oluyor? Çekyatta yatıyor olmak bana boyun ve sırt ağrısı olarak geri dönüyor. Bütün gün kafamı  sağa sola çevirirken zorluk çekiyorum. Ağzına kadar dolu sırt çantası taşıyan ilköğretim öğrencisi gibi hissediyorum kendimi gün boyu. En azından çekyatı açıp öyle yatsam farklı olur mu diye düşünüyorum iki gündür ama o kadar üşeniyorum ki uğraşmaya olduğu gibi uzanıyorum üzerine. Belki açsam onda da uyuyamayacağım zira rahat battığına kanaat getirdim artık. Bunun başka bir açıklaması olamaz ki.

Not: Her zamanki gibi başlığı yazı bittikten sonra aklıma gelen bir şey olarak attım. Bu defa küçükken annemin öğrettiği bir dua geldi. Şimdi sadece üç cümle hatırlıyorum. Gerisi çıkmış gitmiş aklımdan. "Yattım sağıma. Döndüm soluma. Sığındım sübhanıma. ..."
0 Responses