Bir Hastahane Masalı

- Nem var doktor bey?
- Kafanıza atmış olduğumuz dikişleri ve vücudunuzun muhtelif yerlerindeki çürükleri zaten intern arkadaş size söylemiş.
- Evet doktor bey. Doktor hanımın eli bayağı ağırmış herhalde. Kafayı yedikten sonrasını hatırlamadığım için kesin bir şey söyleyemiyorum ama bu kadar çürük hafif bir el tarafından meydana getirilemezdi sanırım.
- Haklısınız. Yine de şansınız varmış. Danışmadaki görevliler inlemelerinizi duyup yetişmeselermiş daha kötü olabilirmiş durumunuz.
- Anlıyorum. Peki ne zaman taburcu olacağım?
- Biz bugün akşama kadar burada kalmanızı tavsiye ediyoruz. Ayrıca üç gün istirahat yazacağım size.
- Aman doktor bey, yapmayın. Ben bölümde tek asistan olarak çalışıyorum bu günlerde. Diğer arkadaşlarım izinde. Ben olmasam saçma sapan ayak işleri nasıl hallolur?
- Ama sevgili Nafile, söz konusu olan sizin sağlığınız.
- Olsun doktor bey. Ben idare ederim. Yeter ki abuk subuk işler yarım kalmasın.
- Pekala, siz bilirsiniz. İşlemlerinizi başlatırım, bir iki saate kadar taburcu olursunuz.
- Teşekkür ederim doktor bey.
- Rica ederim. Lakin gitmeden evvel değinmek istediğim bir konu daha var.
- Buyrun, sizi dinliyorum.
- Vücudunuzda meydana gelen çürüklerin yanı sıra kırılmalar da olup olmadığını kontrol etmek için bir vücut taraması yapmıştık.
- Eee...
- Dün blogunuzda sözünü ettiğiniz yalnızlık boşluğu meselesini hatırlıyor musunuz?
- Elbette hatırlıyorum. Fakat siz onu nereden biliyorsunuz?
- Biz çok şey bilir, az şey söyleriz sevgili Nafile. Dikkat ederseniz size de gerçek adınızla değil blogunuzda kullandığınız ad ile hitap ediyorum ikidir.
- Haklısınız. O kadar kanıksamışım ki bu Nafile ismini, hiç yabancılamıyorum bana söylendiğinde. Hatta şarkılarda falan geçince üzerime alınıyorum.
- Tamam tamam, bu kadar gevezelik yeter. Nerede kalmıştık?
- Yalnızlık boşluğundan bahsediyordunuz.
- Ah, evet! Yalnızlık boşluğu. Sizde o boşluk var sevgili Nafile fakat sizin arzu ettiğiniz gibi size bakanların görebileceği gibi dışarda değil. Göğüs kafesinizin altında yalnızlığınızın oluşturmuş olduğu bir boşluk mevcut.
- Demeyin doktor bey. Ne yapayım ben öyle boşluğu?
- Artık orası size kalmış sevgili Nafile. Ayrıca göğüs kafesinizin altındaki bu boşluğun aksine genital bölgenizde aşırı bir doluluk ve yoğunluk mevcut.
- Doğrudur doktor bey. (Burada hafif utanmış ve mahçup bir ifadeyle boyun eğik durulacak ve ses kısık çıkacak.) Peki bir tavsiyeniz var mı?
- Bu durumda tavsiye edebileceğim en etkili ilaç bir doz sevgili olur. Lakin tıbbi geçmişiniz ve yetenekleriniz göz önünde bulundurulduğunda bu pek mümkün görünmüyor. O nedenle size bunu tavsiye etmek pek gerçekçi olmaz. Ayrıca alerjik reaksiyonlara neden olması da (hem ol(may)ası sevgilinizde hem sizde) kuvvetle muhtemel. Bu nedenle göğüs kafesinizin altındaki boşluğa çare olmasa da genital bölgedeki yoğunluğa faydası dokunacak bir şeyler salık verebilirim.
- ...
- Zor bir şey değil. Bir el vereceksiniz o kadar.
- Öhöm! Doktor bey bu kadar aşikar söylemeseydiniz. Neticede eş dost sorarsa böyle söyleyemem ya!
- Ben onu bunu bilmem sevgili Nafile. Hali hazırda sizin için başka bir çare mevcut değil.
- Peki doktor bey. İlginiz için teşekkür ederim.
- Ne demek! Yine bekleriz demek isterdim ama malumunuz burası hastahane...
- Eksik olmayın.
- Siz de. Kendinize iyi bakın Nafile.
- Sağolun doktor. Siz de.
0 Responses