Ey Aşk Sen Nelere Kadirsin

Ah be Silvan! Seni hatırlayacağım diye harcadığım günler ve gecelere ne demeli şimdi? Kaç yıl oldu be ara ara aklıma gelirdi neydi senin adın diye de bir türlü çıkaramazdım. Bırak adını, insan mı yoksa bir hayvan mı olduğunu bile hatırlayamazdım. Bir tek kulaklarının uzun olduğunu, ilk bölümde kale gibi bir yere geldiğini, sarışın bir ablayı (prensesti galiba) ayartmaya çalıştığını (o zamanlar ayartmak diye bakmıyorduk tabi, çocukluk), bir de karanlıklar efendisi gibi bir şeye karşı savaştığını hatırlıyordum. Sonra nasıl oldu, geçen gün birden "Silvan" diye bir şimşek çaktı beynimde. Telefona mesaj olarak kaydettim, daha sonra kontrol ederim diye ama onu bile unuttum. Neyse, az evvel taslaklara girince gördüm ismini. Hemen ekşiyi açıp baktım, harbi o senmişsin lan. Nasıl sevindim bilemezsin. Şimdi tek sorun adını hatırladığımda ne yapıyor olduğum. Tuvaletteymişim gibi bir his var içimde ama emin değilim. Off, niye bu kadar dert ediyorum böyle şeyleri bir bilsem. Neyse, Silvan'ı hatırladım ya üzerimden bir yük kalktı resmen.
0 Responses