Bir Rüya Gördüm

Hayırdır inşallah.

Bir rüya gördüm dostlar. Rüya da olsa mutlu oldum. Aç tavuk darı ambarı ilişkisi oldu. Anlatacağım ama önce son günlere dair biraz malumat vereyim.

Bir süredir tezle pek ilgilenmiyordum. Bu hafta başında tekrar -çok sıkı olmasa da- ilgilenmeye başladım. Teknik mevzularla ilgileniyordum daha çok. Sonra Pazartesi akşamı bir haber aldım. Çok yakın bir arkadaşımın babası vefat etmiş. Çarşamba günü cenaze için Bursa'ya gidip döndüm. İki gece üst üste otobüslerde uyuyup dünü cenazeye bugünü de dinlenemeden işe ayırınca akşam evde yatağa güç bıraktım kendimi.

Rüyada birinin, hem de çok güzel birinin bana aşık olduğunu gördüm. Vurucu cümleyi söylediğime göre detaylara geçebilirim. Bu olmayacak iş olmayacak biçimde oldu zaten rüyada. Bu güzel kız bana aşkını ilan etmiş vaktiyle ama ben "Seni arkadaş olarak seviyorum." gibi bir bahaneyle olmaz demişim gibi bir durum var ortada. Rüya işte, nasıl olduğu pek kesin değil ama aşağı yukarı böyle bu. Sonra ben bununla böyle yokuş aşağı yürüyorum. (Bizim üniversitenin arkasında dolanıyormuşuz gibi bir his vardı içimde, hatırlamıyorum.) Biz konuşurken kızımızın gözleri doluyor. Onu öyle görünce içimin yağları eriyor. Kendime küfrediyorum, bak ağlattın kızı diye. O esnada yollarımız ayrılıyor. Mecazen değil. O arkadaşlarının yanına gidecek, ben başka bir yere -muhtemelen eve ya da işe. Ben buna sarılıp kulağına "Vurdun, kanıma girdin/ Kabulümsün" minvalinde bir şey söylüyor ve akşama görüşürüz diyorum ve hafif açık olan omzuna, tam köprücük kemiğinin üzerine bir öpücük konduruyorum. (Çok romantik geldi lan böyle yazarken.) Görmelisiniz nasıl seviniyor. Arkadaşlarının yanına yürürken bakıyorum, ayakları yere basmıyor sanki. Başımı önüme eğip yürümeye başlıyorum. Bir yokuş çıkıyorum ve kendi kenime soruyorum bir insan bana neden aşık olur diye. Cevabı bulamıyorum. (Muhtemelen olmadığından.) Sonra uyandım.

İşte böyle sevgili dostlar. Darı ambarı meselemiz budur.

Sağlıcakla kalın.
0 Responses