Giderek Kayboluyorum

Giderek kayboluyorum. Ruhsal değil ama bu kayboluş sanki, bildiğin fiziksel olarak kayboluyorum. Ruhsal kayboluşun verdiği bir his belki de bu fiziksel kayboluş sanrısı bilmiyorum. Düşündüğüm zaman beni ben yaptığına inandığım değerlerden uzaklaşmış hissetmiyorum ama kendimi çok fazla. Ezelden beri (hadi ezelden kastım liseye başladığım zamanlar olsun) hafif suçlulukla fark ettiğim dindarlıktan uzaklaşmayı bir kenara koyarsak elbette zira onu senelerdir azar azar yaşıyorum ve ani bir değişiklik yok son zamanlarda. Peki ne olabilir bu ruhsal değişiklik? Fikirler bazında değilse ne yönde olabilir? Sanırım özgüvenimi kaybediyorum ağır ağır. Bu da fiziksel olarak kaybolmaya başladığım hissini veriyor bana galiba. Nasıl mı?

Giderek kayboluyorum. Giderek daha fazla başım önde yürüyorum. Daha fazla geriden, insanların gerisinden yürüyorum. Çocukluktan beri alışkanlık haline getirdiğim gibi tek elimi sokmuyorum da pantolonun cebine (kumaş yahut keten pantolon elbette kastım) iki elimi birden sokuyorum. Başımla beraber omuzlarım da düşüyor sanki git gide. Hatta sırtımın bile eğildiğini hissediyorum.

Giderek kayboluyorum. Git gide silindiğini hissediyorum fiziksel varlığımın. Siliniyorum. Siniyorum belki de. Sinikleşiyorum. Belki, diyorum, belki sinikler (kinikler) gibi erdem peşinde koşuyorum artık daha fazla. Belki de kendimi avutuyorum, kayboluşumun sonuçlarının iyi olduğuna inanmaya çalışarak.

Giderek kayboluyorum.

19:30
0 Responses